Mikkel Svold (00:00):
Hijyenik üretim sektörü, sadece büyümenin kararlaştırıldığı dinamik bir ortamdan ibaret değildir. Hayatta kalmak için de oldukça gereklidir. Peki bu büyümenin altında yatan gerçekte nedir ve işletmeler bundan nasıl faydalanabilir ve başarılarını artırmak için büyüme trendlerini nasıl kullanabilirler? İlk bölüme hoş geldiniz. Bu bölüme "Hijyenik Üretim Sektöründe Büyüme için Stratejik Etmenler" adını veriyoruz. Ben Mikkel Svold ve bugün NGI'ın Baş Ticari Sorumlusu Niels Vindsmark'ı ağırlamaktan memnuniyet duyuyorum. Hoş geldin Niels.
Niels Vindsmark (00:43):
Çok teşekkür ederim.
Mikkel Svold (00:45):
Başlangıç olarak şu anda hijyenik imalat sektöründeki büyümeyi şekillendiren başlıca etmenlerin neler olduğunu söyleyebilirsiniz?
Niels Vindsmark (00:58):
Şöyle tanımlayalım; biz gıda, içecek ve ilaç endüstrisinin bir parçasıyız ve bakterilerle kirlenmiş yiyecekleri yemekten hastalanmamak için hijyenik tasarıma/tasarımlara ve gıda güvenliğini artırmaya yönelik artan bir ilgi görüyoruz ve yıllardır da görmeye devam ettik. Ve hijyenik açıdan geliştirilmiş bir tasarıma sahip olmak, sektörün temizlik açısından kullandığı kaynakları optimize ediyor.
(01:30):
Dolayısıyla makinelerinizde hijyenik tasarım kullanmaya yönelik aktif bir yaklaşımınız varsa kesinlikle elde edilebilecek çok sayıda avantaj vardır.
Mikkel Svold (01:41):
Bu ilk bölüm olduğu için çok açık olmak gerekirse "hijyenik tasarım" ne anlama geliyor? Bu ne anlama geliyor?
Niels Vindsmark (01:48):
Hijyenik tasarım; bir kümes hayvanını, bir et üretimini göz önünde bulunduracak olursanız çok fazla kan olacağı anlamına gelir. Çok fazla organik madde olacak. Organik maddenin ve kanın ekipmana yapışabileceği yer ne kadar fazla olursa ekipmanı temizlemek o kadar zorlaşır ve insan gözüne temiz görünse bile kalıntıların ekipman üzerinde kalma olasılığı o kadar artar. Bu nedenle temizlik işleminizin ilerleyen aşamalarında bu bakterileri işlenmekte olan gıdaya taşıyacaksınız.
(02:20):
Yani aslında kiri temizlemiyorsunuz, etrafta hareket ettiriyorsunuz ve bu kir belki de kritik bir alan olmayan zeminden üzerinde gerçek ürün bulunan konveyöre gidiyor ve dolayısıyla gıda zehirlenmesi riskiyle karşı karşıya kalıyorsunuz.
Mikkel Svold (02:34):
Evet. yani aslında bu podcast'in hatta tüm serinin tüm nedeni, bakterilerin zeminden ilgili yere olan hareketine karşı koymak diyebilirim.
Niels Vindsmark (02:46):
Makinenin tamamına, kesinlikle.
Mikkel Svold (02:47):
... makinenin tamamına.
Niels Vindsmark (02:48):
Evet.
Mikkel Svold (02:48):
Evet, evet. Ve sadece etmenlere yani büyüme etmenlerine baktığınızda bunların zaman içinde nasıl geliştiğini gözlemlediniz?
Niels Vindsmark (03:03):
Bu endüstri için makineler üreten bir makine üreticisiyseniz bunun bir parçası olmayı ya da olmamayı seçemezsiniz. Rekabet avantajına veya 10 yıl içinde büyüyen bir şirkete sahip olmak istiyorsanız aktif olarak bunun bir parçası olmanız gerekir. Toplam sahip olma maliyeti giderek daha önemli hâle geliyor. Herkes bunun daha fazla farkına varıyor. Buna yani son kullanıcılara giderek daha fazla dikkat ediyorlar.
(03:33):
Yani bu Nestle'de, Mondelez'de, Arla'da ve Danish Crown'da olabilir. Süreçlerini optimize etmek için bunu incelemeleri gerekiyor. Ayrıca politik yeşil çevre profilleri uyarınca bunu incelemeleri gerekiyor. Sürdürülebilir bir büyüme yaratmaları gerekiyor. Ve hijyenik tasarıma odaklanmazsanız sürdürülebilir bir büyüme yaratamazsınız.
Mikkel Svold (03:55):
Sürdürülebilir derken iklimi mi kastediyorsunuz yoksa-
Niels Vindsmark (03:57):
İklim sürdürülebilirliği-
Mikkel Svold (03:58):
... ekonomik sürdürülebilirlik?
Niels Vindsmark (03:59):
... iklim, her ikisi de. Yani gıda üreten bir şirketseniz tüm maliyetinizin %25'i dolaylı ve doğrudan olarak temizlik sürecine gider.
Mikkel Svold (04:08):
Vay canına.
Niels Vindsmark (04:09):
Bu aynı zamanda üretim eksikliği anlamına da geliyor. Temizlik yaparken üretim yapamazsınız. Yani optimize edilmiş bir makineniz varsa daha az temizlik yapabilir, daha az insan gücü, daha az elektrik, su kullanabilir ve daha fazla üretim yapabilirsiniz. Dünyanın pek çok yerinde suyumuz yok. Güney Amerika'yı ele alabiliriz, ABD'nin Batı Kıyısını ele alabiliriz.Ekipmanı temizlemek için çok fazla su kullanıyorlar. Bu suyun bir kısmını kurtarabilirsek, daha sürdürülebilir bir üretim yapabiliriz ve böylece neyin politik olarak doğru olduğu ve yarınki dünyamız için neyin gerçek bir ihtiyaç olduğu konusunda konuşabiliriz.
Mikkel Svold (04:46):
Makine üreticileri için ya da aslında benim sorum gıda üreten şirketler gibi son kullanıcılar için tüm bu çevresel ayak izinin, deyim yerindeyse stratejik gündemde nasıl bir yer edindiğini söyleyebilirsiniz?
Niels Vindsmark (05:10):
Bu herkesin gündeminde. Bu artık sadece konuşulan bir şey değil. Daha önce bunu düşünmüştünüz ama konuşmadınız. Sonra bunu bir PowerPoint'e yazdınız ama hiçbir şey yapmadınız. Sonra bu konu hakkında konuştunuz. Şimdi harekete geçiyoruz. Ve bu sadece politik bir mesele değil. Bunu haberlerde duyuyoruz. İklim değişiklikleri açısından bugün televizyonda izlediklerimizi görebilirsiniz. Bu herkesin aşması gereken bir şey.
(05:32):
Dolayısıyla gıda üreten şirketler çevreden, paydaşlarından ve süpermarket olan müşterilerinden baskı görüyor. Herkesin bu meseleleri çözmeye ve bu meselelerle çalışmaya yönelik pragmatik bir yaklaşıma sahip olduğumuzdan emin olması gerekiyor.
Mikkel Svold (05:49):
Ve şimdi konuşuyoruz, ikimiz de ağırlıklı olarak Danimarkalı bir perspektiften ya da en azından Danimarka geçmişinden geliyoruz. Ve kesinlikle Danimarka'da bu eğilimi çok net bir şekilde görüyoruz. Peki dünyanın dört bir yanındaki müşterilerinizden bazılarını ziyaret ettiğinizde aynı eğilimi başka ülkelerde de görüyor musunuz?
Niels Vindsmark (06:09):
Bu global bir eğilimdir.
Mikkel Svold (06:11):
Tamam.
Niels Vindsmark (06:11):
Müşterilerimiz Nestle, Mondelez, Unilever gibi global şirketlerdir. Yani merkez ister Amerika'da ister Avrupa'da ister Kuzey Afrika'da ister Asya'da olsun bu global bir trend. Dolayısıyla standardizasyon ilkesi, hem çözümler açısından hem zihniyetler açısından hem de nasıl yaklaştığımız açısından globaldir.
(06:36):
Bu bir ayrıcalık çünkü herkes aynı hatlarda, aynı makinelerde, aynı sorunlarla uğraşıyor. Yani bu global bir trend.
Mikkel Svold (06:45):
Burada bahsettiğiniz global trendi siz de görüyor musunuz? Ancak son kullanıcı veya gıda üreticisi şirketler üzerindeki global trendden bahsettiniz.
Niels Vindsmark (06:55):
Evet?
Mikkel Svold (06:56):
Stratejik etmenlerin makine üreticilerine düştüğünü görüyor musunuz?
Niels Vindsmark (07:01):
Hem evet hem hayır. Marka sahipleri, son kullanıcılar ne istediklerini giderek daha aktif bir şekilde tanımlıyorlar ve bunu müşterilerimiz olan tedarikçileriyle, makine üreticileriyle paylaşmaya çalışıyorlar. Bazı makine üreticileri çok pragmatik ve davranışlarını değiştirmeye istekli, yeni inovatif çözümler arıyor. Ancak herkes değil. Dolayısıyla yarının ihtiyaçlarının ne olacağını bilmek ve bu konuda içgörü sahibi olmak, bu bilgiyi hijyenik tasarıma nasıl yaklaşılacağı, mevcut ekipmanın değiştirilmesi ve yükseltilmesine nasıl yaklaşılacağı, fikirlerin ve ihtiyaçların gerçek ürünlere nasıl dönüştürüleceği, bunların nasıl uygulanacağı ve nasıl satılacağı konusundaki davranış değişikliğine dönüştürebilmek kesinlikle bir rekabet avantajıdır.
Mikkel Svold (07:54):
Peki bu geçişi hızlandırmak için sizce ne yapılması gerekiyor?
Niels Vindsmark (07:58):
Yaptığımız şey, bilgi paylaşımında bulunmak. Dolayısıyla tedarik zincirindeki tüm paydaşlarla ve doğrudan müşterilerimiz olan makine üreticileriyle konuşma eğilimindeyiz. Daha sonra gıda üreticisi şirketler olan marka sahipleriyle konuşuyoruz. Ürünleri satmak zorunda olan ve bunda payı olan süpermarketlerle de konuşuyoruz. Sertifikasyon kuruluşları, USDA, EH ve 3-A ile konuşuyoruz.
(08:24):
Ve tüm bu bilgileri, müşterilerimize davranışlarını değiştirmeleri ve daha rekabetçi hâle gelmeleri için tavsiye edebileceğimiz bazı parametrelerde birleştirmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla bilgi paylaşımı çok hayati bir şey. Tüm tedarik zinciriyle, tüm paydaşlarla konuşun ve gördüğünüz bilgilerden yararlanın. Ancak bu sadece görmeniz ve hakkında konuşmanız gereken bir şey değil. Bu, pragmatik olarak bir şeyler yapmanız gereken bir konu.
Mikkel Svold (08:55):
Peki bu engeli nasıl aşarsınız? Çünkü sanırım bu, stratejik bir geçiş. Bu, PowerPoint'ten zemindeki gerçek eyleme giden ana engeldir.
Niels Vindsmark (09:08):
Yani yukarıdan aşağıya, değil mi?
Mikkel Svold (09:10):
Mm-hmm.
Niels Vindsmark (09:10):
Dolayısıyla yönetimin, liderlerin, şirket sahiplerinin bu sorunun var olduğunu kabul etmeleri ve PowerPoint'ten pragmatik bir eylem planına geçmek için yeterince iyi olmayabileceklerini kabul etmeleri gerekir. Kabul ettikten sonra, fikirleri eyleme dönüştürmeye istekli insan gücünü bulmaları gerekir.
(09:32):
Daha sonra da eyleme geçmek, işi gerçekten yapmak ve takip etmek için belirli programlara sahip olmaları gerekir. İşte bu noktada birçok müşterimize mevcut bir makinenin tasarım değişikliklerine nasıl yaklaştıkları; müşterilerinin, marka sahiplerinin ihtiyaçlarını yeni makineler için çözümün gerçek anlamda bir parçası hâline getirdiklerinden nasıl emin oldukları konusunda yardımcı oluyoruz.
(09:56):
Yani bu sadece reaktif olmakla değil daha çok bilgi paylaşımıyla, aktif ve proaktif olmakla da ilgili. Birçok makine üreticisi reaktiftir. Müşterileri tarafından gerçekten talep edilmeden hiçbir şeyi değiştirmiyorlar. Ancak yüksek riskli olan ve temiz alan gerektiren bir bölgede, bir gıda üretim tesisinde bir makine teslim ederseniz suç işlediğinizi söylemeyeceğim ama tedarik ettiğiniz şirketin riskini kesinlikle büyük bir tehlikeye atan bir şey yaparsınız.
Mikkel Svold (10:27):
Mh-hm. Şimdi bilgi paylaşımından bahsediyorsunuz ve bu konuyu daha sonraki bir bölümde ele alacağız.
Niels Vindsmark (10:33):
Evet.
Mikkel Svold (10:34):
Teknolojinin farklı sorunların çözümü olduğunu sık sık duyarsınız. Makine üreticileri için bu büyümeyi destekleyecek teknolojik bir çözüm var mı? Hangi teknolojilere dikkat çekersiniz?
Niels Vindsmark (10:48):
Teknolojiler-
Mikkel Svold (10:49):
Bunu bu yeni tür bir yöntemle yapıp yapmadığınızı görmek pratikte olabilir mi?
Niels Vindsmark (10:57):
Yöntemler, yani üniversitede optimize edilmiş hijyenik tasarım öğretiyorlar. Dolayısıyla bu yöntemi desteklemek için makineleri ve çözümleri tasarlayan mühendislerin davranışlarıyla başlamamız gerekiyor. İnsanların sertifikasyon kuruluşlarından haberdar olmasını sağlamalıyız, böylece aslında sertifikasyon kuruluşları hijyenik tasarımı optimize etmek için neyin değiştirilmesi gerektiğini tanımlarlar ancak konsepti bir ürüne dönüştürmezler.
(11:31):
Yani temelde insan gücü çok önemli. Yani teknoloji başlı başına bir şeydir. Ama asıl önemli olan kişiler; beraber çalışarak fikirleri düşük maliyetli, pratik, hijyenik açıdan optimize edilmiş çözümlere dönüştürmek zorunda olan mühendisler, tüccarlar ve uzmanlar, bakteri uzmanlarıdır.
Mikkel Svold (11:51):
Ve bana öyle geliyor ki süreçleri ve üretim hatlarını değiştirmek için çok fazla yatırım yapılacak.
Niels Vindsmark (12:00):
Hayır.
Mikkel Svold (12:03):
Hayır mı?
Niels Vindsmark (12:03):
Aslında hayır. Bunlar küçük şeyler. Demek istediğim başlangıçta bileşenleri alırsanız toplam tedarikçinin çok, çok küçük bir kısmı hijyenik olarak optimize edilmiştir, daha pahalıdırlar. Ancak toplam sahip olma maliyeti ve yatırımın geri dönüşü, günlük hayatınızı kurtaracak daha pahalı bir parça satın alırsanız yatırımın geri dönüşü nispeten kısa ve aslında çok, çok etkilidir.
(12:28):
Ve toplam sahip olma maliyeti, endüstride daha önce görmediğimiz kadar bilinen bir kavram olmaya başladı. Yani aslında küçük şeyler büyük değişimler yaratabilir.
Mikkel Svold (12:38):
Ve burada makineye sahip olmanın toplam maliyetinden bahsediyoruz. Yani bu da marka sahipleri anlamına geliyor
Niels Vindsmark (12:43):
Evet, marka sahibinin-
Mikkel Svold (12:43):
Evet.
Niels Vindsmark (12:44):
... yatırım yapması gerekiyor. Hijyenik ekipman için daha fazla ödeme yapması gerekiyor ancak bunun farkında ve bunu yapmaya istekli çünkü bunu yapmak hem ekonomik hem çevresel hem de politik olarak doğru. Bunu yapması gerekiyor. Bu bir ya/ya da meselesi değildir. Ya bunu yapar ve 10 yıl içinde rekabetçi olur ya da olmaz.
Mikkel Svold (13:02):
Bu aslında son soruma oldukça iyi bir geçiş oldu çünkü diyelim ki önümüzdeki on yıla baktığımızda makine üreticileri ve sanırım sonuç olarak marka sahipleri, gıda üreticileri için büyümeyi sağlayacak en büyük potansiyeli nasıl görüyorsunuz ya da hangi etmenlerin olduğunu düşünüyorsunuz?
Niels Vindsmark (13:25):
Birçok şey ama kesinlikle ihtiyacımız olan şey sadece ürün değil. Yani bence çok daha akıllı ürünler olacak. Akıllı şeyler göreceğiz. Verileri toplayabilen ve bunları bilgi paylaşımlı çevrim içi bir merkeze aktarabilen bileşenler yapıyoruz. Bu merkezde farklı süreçleri ölçebilir, optimize edebilir ve proaktif bakım yapabilirsiniz. Yani kesinlikle bir iletişim kuracak ve böylece yaptığınız şeyin işe yarayıp yaramadığını geliştirecek ve takip edecek akıllı makineler. Ve işe yaramazsa proaktif bir şekilde düzeltebilmek için bunu bilmeniz gerekir.
(14:02):
Çünkü aksi takdirde bir sürü gıdanın toplatılması gereken bir üretimle karşı karşıya kalırsınız ki bu da herkes için çok pahalı ve istenmeyen bir durumdur.
Mikkel Svold (14:09):
Evet, sadece pahalı olmakla kalmaz aynı zamanda markaya da zarar verebilir.
Niels Vindsmark (14:13):
Markaya zarar verecektir.
Mikkel Svold (14:14):
... hatta daha etkili-
Niels Vindsmark (14:15):
Her gün toplatılma işlemi görüyoruz. Her gün hastaneye kaldırılan kişiler var çünkü hijyen çok optimize edilmemiş ve hastanedeki hijyen de optimize edilmemiş. Yani durum, hastanede bir gün kalmaktan bir hafta kalmaya dönüşüyor. Dolayısıyla global ekonomiyi olumsuz etkiliyor ve zaten oldukça sınırlı olan global kaynakları da olumsuz etkiliyor.
Mikkel Svold (14:36):
Şimdi bu konuyu kapatmadan önce, umarım dinleyicilerin dikkatini çekmişizdir, evet, kapatmadan önce bahsetmemiz gerektiğini düşündüğünüz önemli bir çıkarım ya da bir şey var mı?
Niels Vindsmark (14:48):
Bence müşterilerimiz için en önemli şey, sizin de işin içinde olmanız gerektiğidir. Bu konuda net bir duruş sergilemeniz gerekiyor. Üzerinde durmak için sabırsızlanıyorsunuz. Ve bir kez bir duruş sergilediğinizde bunun üzerine hareket etmeniz gerekir. Uzun vadede reaktif olarak hayatta kalamazsınız. Proaktif olmanız gerekir. Ve proaktif, dinamik, pragmatik bir yaklaşımla ne kadar ileriye gidebileceğiniz oldukça şaşırtıcı.
Mikkel Svold (15:12):
Birlikte çalıştığınız şirketlerin ya da genel olarak piyasanın duruş sergilemeye cesaret ettiğini görüyor musunuz?
Niels Vindsmark (15:21):
Öyle yapıyorlar.
Mikkel Svold (15:21):
Evet.
Niels Vindsmark (15:21):
Gün geçtikçe duruş sergilemeye cesaret eden ve bunu yapmaya itilen daha fazla kişi oluyor. Paydaşları var, para kazanmaları gerekiyor. Rekabetçi bir piyasadayız. Her şeye meydan okuyan makro trendlerimiz var. Yani zor zamanlardayız, bu yüzden sert olmanız ve şimdi ayağa kalkmanız gerekiyor. Genel olarak iyi gitmiyor. Bu nedenle kendinizi çıkarlarınızı korumanız ve rekabet avantajı yakaladığınızdan emin olmanız gerekir. Kesinlikle.
Mikkel Svold (15:47):
Mükemmel. Niels Vindsmarks, bugün bize katıldığınız için çok teşekkür ederiz. Niels Vindsmark.
Niels Vindsmark (15:53):
Çok teşekkür ederim. İyi bir düzeltmeydi.
Mikkel Svold (15:55):
Ah, teşekkür ederim. Ve siz dinleyicilerimiz, hijyenik üretimin ön saflarında yer almak ve hijyenik gıda endüstrisinde karar vermek ve yenilik yapmak istiyorsanız lütfen abone ol düğmesine basın. Ve bölümü beğendiyseniz bize beş yıldızlı bir puan verin. Bu, podcast’i endüstrideki diğer insanlara yaymamıza gerçekten yardımcı oluyor ve bizim için büyük bir yardım olacak. Bizi dinlediğiniz ve bize katıldığınız için çok teşekkür ederiz.
Niels Vindsmark (16:23):
Teşekkür ederim.